1 Haziran 2011 Çarşamba

sen benim japon balığım gibisin. bazen sana bakıyorum, ne güzel ne şirin hayvan, ay canım benim ya diyorum.
bazen de ne salak olduğu yerde dönüyo meymenetsiz diyorum.
bi nemo kadar olamadın, utan

31 Mayıs 2011 Salı

hayat nasıl komik, nasıl ironik. utanmasam dicem ki, vallahi taşak geçiyor benimle.

 insanların hayatlarında seçme özgürlüğü bulundurdukları belki de tek şey dostlarıdır ve bu dostlar onları hayal kırıklığına uğrattıklarında da bu yüzden kendilerini suçlarlar. bile bile lades gibi sikko laflara gerek yok, bildiğin sırtını dönüp gitmek yani. oturuyo olmasaydım güldüğümü görebilirlerdi aslında, ama ayaktayken kıçımla gülemeyecek kadar ciddi bi insanım.

 aslında ben de isterim ki hayat güllük gülistanlık olsun. sakalım olmasın ama lafımı dinlesinler, olmaz, olamaz. eskiden derdim ki, ben kaybettim. şimdi diyorum ki hassiktir lan ordan.

 beni kaybettiniz.
hatta öyle ki, oturuyo olmasaydım güldüğümü görebilirdiniz.
selametle, rahvan.

ps. hastalıklı ilişkinizle sizi baş başa bırakmak bi gurur değil, onur benim için. evet.

pick-a-boo

sorry, wrong one

30 Mayıs 2011 Pazartesi

önümde bir karanlık yol, benimle yürür müsün?

hadi dünyayı unutup herkesi boşverelim.