Bi daha hayatım boyunca hiç bir sabahın körü uçağına binip seyahat etmek istemiyorum, hayatımın son 3 gününü uyku düzenim yerine otursun diye kıçımı yırtıp sonra sabah 5'e kadar oturup vicdanım sızlayarak geçirdim meâli; berbat. En kötüsü sabahın köründe kalkıp yola çıkıp, azimle check-in kasıp, bi de ekstra bagaj ödeyip (THY senden nefret ediyorum öğrencileri ek olarak sömürdüğün için) bindiğim uçakta yanıma uçaktan korkan bir kız ve aşırı tedirgin annesinin oturmuş olmasıydı sanırım. Kadın öndeki koltuk cebinde duran kusmuk poşetinin ağzını yırtarken yemin ederim ağlamaya falan başlıyordum kendimi tutmasaydım, bıkır bıkır ötmelerinden uyuyamadım da, ama en kötü kısım türbülansa girdiğimiz bölümdü, Allahtan hanım kızımız o sırada uyuyordu, o uyanıcak da fenalaşacak diye korkmaktan iyicene mala bağlayıp uçaktan indim, pasaporttan şans eseri ilk ben geçtim, nasıl oldu bilmiyorum ama bi o konuda şikayet edemem sanırım, neyse ki en son benim bavulum geldi de telafi ettik durumu. Kendimi eve nasıl attım, o bavulları yukarı nasıl taşıdım, gerçekten bilmiyorum. En komiği de buzdolabında yiyecek hiç bir şey yok ama resmen kişiliğimi özetler nitelikte buz dolabında 4 tane red bull duruyodu, geçmişteki benden kendime şirin hediyeler <3
Neyse bir red bull ve markete yolculuktan sonra her şeyi yerleştirip uyumaya karar verdim, zaten bir uyandım saat akşam 7 olmuş, yemek yedim bilmem ne derken sonra genel olarak ders çalışmak yerine play station oynama yoluna gittim.
Aralıkta girmek için döndüğüm sınavın iptal olmasını çöpe atacağım poşete yazık, ulan allahsızlar madem christmas hediyesi sınav takvimi yapıyosunuz o zaman bari iptal etmeyeydiniz ya! Neyse götüm götüm 21 aralık uçağıyla döndüm istanbul'a kimse de ölmüş gözükmüyodu öyle havadan bakınca.
Bu arada indigo'nun web sitesine girdiğiniz zaman alttaki media player'da ki seti kesinlikle dinleyin bayaa iyiymiş son yarım saattir onu dinleyip mutlu oluyorum. Şu an ders çalışmamak için yaptığım şeyleri yazsam yemin ederim 10 sayfa doldururum rahat, kötü değil berbat bi öğrenciyim insanın içinde bir parça bile mi heves, şevk falan olmaz bi konuda? Olmuyorsa olmuyormuş demek ki.
O değil de, 2013' e de girdik vallahi. Hepimize hayırlı olsun.
Geçen sene bugünlerde kar yağmıyor diye şikayet ediyordum bi ara, sonrasında Bolognaya artık balkanlardan mı ebesinin amından mı bilemiyorum bi soğuk hava dalgası gelmesi sonucu yaklaşık 3 hafta evde mahsur kaldım, 120 cm'ye yakın kar yağmıştı, bu sene de aynı şey olucak diye korkumdan bi kar duasına çıkamadım henüz.
Aslında kar yağmasını da çok severim, kardaki huzur ve sessizliği başka hiç bir şey veremiyor, yok dalgaların sesiymiş bilmem neymiş, yok vallahi kar bambaşka.
Neyse işte uzun lafın kısası 2013'e girmiş bulunduk, şimdi nefret ede ede dersimin başına oturmam lazım, hayat zor bazen.