8 Ocak 2013 Salı

snooze

Yazımın en komik anlarından biri çok sarhoş bir arkadaşımızın Paparazzi' de önce bistronun üstüne düşmesi, sonra da onu kaldırıp deniz kenarındaki masalara oturttuğumuzda tam sızacak diye beklerken bir anda ayağa kalkıp BENİM ADIM İSYANKAR diye bağırarak gömleğini yırtmaya çalışırken yere düşmesiydi. Şu saate bakıp günlerdir uyku düzenimi yerine oturtamadığımı düşündükçe ben de üstümü başımı yırtıp BENİM ADIM İSYANKAR ULAN diye bağırmak istiyorum. Bir insan nasıl uyku ilacı alıp 12 de uyuyup gece 2'de uyanabilir ki? Bi de o kadar enerjik ve normal uyandım ki, ikinci ve üçüncü tekil şahıslar beni "İşte bakın günde 7 ila 8 saat ortalama uykuyu tutturan gençlerin ne kadar dinç ve enerjik olduğunu görün, ibret olsun!" diye parmakla işaret edebilirlerdi.
 O kadar uzun zamandır masa başında oturuyorum ki değişiklik olsun, en azından olaya bir renk katsın diye bugün değiştirip yaktığım tea lightlar bitti. Psikolojik olarak ciddi bozulmalar yaşıyorum, kalemin kolumun devamı olduğu günleride mi görecektim Allahım, annem babam görse gurur duyarlardı, gözleri yaşarırdı, sonra da üstüme zemzem suyu atarlardı içine ne kaçtıysa çocuğumuzun çıksın diye. Ben kendimce bu kadar çok ders çalışmayalı sanırsam bi 2 sene olmuştur. İşte eğer 24 kredi için "HMM BEN ÇOK ZEKİYİM BU YÜZDEN 2 TANE 12 KREDİLİK DERS ALIP BİNLERCE KİTABA BOĞULMAKTANSA 1 TANE 12, 2 TANE DE 6 KREDİLİK DERS ALIRIM, RAHAT RAHAT TAKILIRIM, HEM 4 DÖNEM SÜRECEK TEK DERSİM OLUR BÖYLECE!" demeseydim bugün şu anda büyük ihtimalle bozcaada semalarında talay şaraplarının bağlarında şarap yapmak için üzümlerin üzerinde çıplak ayak hoplaya zıplaya trololo söylüyor olurdum.
 Neyse, madem bir bok yedim arkasında durayım o zaman dedim, oturdum, dersimi çalışıyorum, kimi zaman ara vereyim diyorum, bir bakıyorum uykum gelmiş, yok uyumayayım diyorum, bir kahve içiyorum, sonra da geceleri şüpheye düşüyorum. Ya içtiğim kahvenin içine mutant kahve çekirdeği kaçmış ve etkisi 20 ila 50 saat sürüyor, ya da benim uyku düzenim süzme salağa bağladı. Sonra tabii bütün bunları düşünürken ara verme zamanım sona eriyor, bende götüm götüm dersimin başına oturuyorum.
 İstanbuldakiler hoplaya zıplaya kar topu savaşı yapıp karlarda yuvarlanırlarken burada böyle.. Kıskanıyorum açıkçası Allahım ben senin kulun değilmiyim, binlerce türk öğrenciye yaşattığın ayrıcalıklı kar tatilini sen niye ayın 17sindeki sınavında buradaki türk kuluna yaşatmıyorsun YA'RAB demezmiyim, derim tabii :(

 Bu aralar yine bi asabiyet geldi bana dersten mi, benden mi kaynaklı bilemiyorum, sırtıma düşen klozet kapağıyla bile kavga edesim var. Hani bazı günler vardır sen kafanı kaldırmak istersin, yastığın seni tutar üzerine çeker ve "bebeğim lütfen gitme, ben burda çok yalnızım" der ya, işte bunlar öyle günler aslında. Gözüm yaşlı yastığıma elveda demek her akşam üstü o kadar zor geliyor ki.. Aslında sabah diyerek romantizmi bozmamak isterdim ama sabah 7den önce uyuyamadığım için bu aralar 4 civarı falan anca ayıla bayıla yataktan kalkabiliyorum, gerçi hakkımı yememek lazım bak geçen gün alarm kurup 12 de uyandım, sonra yine sabaha kadar uykum gelmedi, oysa uykum eğer saat akşam 7-8 civarı gösterdiği çabayı gece 12-1 e kaldırsa çok okayim kesin anlaşırız ama bütün ilişkilerde olduğu gibi bizim ilişkimizde de iniş ve çıkışlar var..

 Bildiğin beyin hücrelerim ölüyor ve bundan zevk alıyorum, ya sabır.

Hiç yorum yok: