24 Şubat 2008 Pazar

bugün

Karanlık odada kaparsın gözlerini, umduğun sesi duymak için..
Beklersin, beklersin, sonsuz bir zaman geçer ve sen beklemeye devam edersin..
Sonra tam sen ümidini kesmişken kulağına hafifçe fısıldar, sessizliği yırtan o ince, içten sesiyle "bebeğim.."

-Bugün hayallerimin hepsini kağıtlara yazdım, sonrada hepsini yaktım, isinden kara kalem yaptım, biraz daha yazdım, onları da yaktım.. Küllerini ise boğaza attım.
Elime bir silgi aldım, sildim aklımdaki herşeyi, tüm o fikirleri, tüm o hayalleri, boşa yanıp duran o umut ışıklarını.. Bugün elime bir silgi verdin, adı hayal silgisi..

-Yalnız başına dolaş biraz sokaklarda, bana söylediğin yalanlarla.. Ben onlara alışamadım, sevemedim onları, sen sevebilirsin belki, yalnızlığına derman olurlar ne dersin? Adını kalbime kazıdım demek isterdim, ama inanmazsın bana biliyorum. Sana göre ben kalpsiz, bencil, kahbenin tekiyim öyle değilmi? Olsun varsın, sen inanmasanda benim bir kalbim var. Kalbim ruhum olsa sana hak verirdim ama..
Hem hatırlamalıydın o günleri, ben kalbimi sana vermiştim hani, aylar sonra bana geri vermiştin bir de üstüne kızmıştın "KIRIK BU!" diye. Kırık da olsa benim bir kalbim var, onu iyileştirsinler diye meleklere verdim kalbimi, yanında ruhumu istediler, onu da verdim, işleri bitince geri vereceklermiş. Onların işi bitince görüşürüz belki. O herkesin korktuğu sonsuzlukta, karanlık sanılan aydınlıkta.. Beni sakın unutma..

[ikinci paragrafdaki "hayal silgisi" Cem Şancı'nın son kitabından alıntıdır.]

24//şubat//08

Bugün yüzleştim seninle, elimde soğumuş kahvemle sahilde yürüdüğümüz yerleri seyrederken.. Sensiz aynı yerlere gitmeye cesaret edemiyorum, yaptıklarımızı, hayallerimizi düşünmek acıtıyor canımı.. Her geçen gün kesifleşiyor suratın sislerin arasında, sesini unutalı çok oldu, sadece kokun kaldı aklımda, ah kokun.. Sana sarıldığımda, her saçlarını okşadığımda ruhuma sinen kokun..

Bugün yüzleştim seninle, içimde kalan son parçalarınla, parçalanmış dualarınla, isimsiz aşklarınla, unutamadığın kafanda dönüp duran, kafandan atmak için yırtındığın her dakikamızla yüzleştim bugün..

Sana bunu daha önce söylemeliydim biliyorum, ama gururum el vermezdi buna, biliyorsun. Beni bunu bilecek kadar tanıyorsun. Cesaretimin gururumla başa çıkamayacağını biliyorsun.. En başından beri haklıydın. Biz seninle bitmek için başlamıştık ve bittik. Kader diye birşey varsa eğer: bizim kaderimiz başka şehirlerde, başka insanlarla birlikte olup zamanı geldiğinde aile kurmak ve birbirimizi hiç tanımamışız gibi davranmaktan başka birşey değil.. Arada sırada birbirimizin aklına geldiğimizde o fikri savuşturmak için suratımızda elimizden geldiğince içten bir gülüş ile önümüze bakarak birşeylere yönelmek gibi birşey olsa gerek bizim ilişkimiz..

Hiç beni düşünüyor musun, beni hiç özlüyor musun? Yaptıklarımızı hatırlıyor musun? Bensiz mutlu musun? Yazdıklarımı okuyor musun? Beni umursuyor musun? Yalvarsam.. Bir cevap vermen için.. Ama yapmam öyle birşey biliyorsun.. Hem ne de olsa, sen bensiz daha mutlusun..
Öyleyse hep mutlu ol..

Kalbimde bir sızı, sana en içten iyi dileklerimi sunuyorum..
Seni çok seviyorum..