7 Ağustos 2010 Cumartesi

gel unuttum gel

Bugün güzel bi gündü bence. Leş gibi sıcak olabilir ama Gezi İstanbul'da geçen bi kaç saatin sonunda güneş battı ve saat 1o.3o'da tünelin orda galatasarayın tersine tek tük insanların arasından eve döndüm.
Aşk çok garip bişey, buna karar verdim.
Bi insan nasıl olurda başkasını mutlu gördüğü için mutlu olabilir? Nasıl bi insanı hayatı kadar çok sevebilir? Ne kadar kötü olursa olsun tek bir kişi nasıl koskocaman bi hayatı çok çok güzel bir hale getirebilir? Ben çok şanslıyım. Hemde çok. Nası yaptıysa girdi hayatıma çocuk. Nası yapıyosa katlanıyo bana, helal olsun ben kendime katlanamazdım :)

İnsana arkadaşlarıyla konuşmak çok iyi geliyo, mutlu oluyo. Hele karşısındaki kompleksli abuk sabuk bir insan değilse o daha da iyi oluyo. Abuk sabuk herşeye güle güle komik bi akşamüstü geçirdik melissayla, en yakın zamanda üşenilmemeli tekrarlanmalı.

Günün sonunda mı?

Yapma çok yıkıldım sonra buldum
affet zor kadındım gel unuttuuum geeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeel

hergün böyle geçebilir bence problem yook =)

sabah şekeri gibi vallahi

sen git o kadar yaz yaz yaz yaz sonra blogger hata versin silinsin.
hayat hiç adil değil.
bütün sene yaz gelsin hava ısınsın diyenler bu sözüm size, SİZİN KAFANIZ MI GÜZEL? Cidden bi insan neden sıcak havayı sevsin ki, bi defa hava sıcak olunca herkes ter kokuyo hiç hoş diil. Sonra bunun bi de şey bölümü var: arabamı geri istiyorum. Metro hiç hoş diil, geçen gün tünelin ortasında 10 dakka takıldı kendi kendine manyak sardalya kutusu bence kullanan adamın kafası güzeldi.
Hava 1500 derece, sanırım yatağıma yapıştım (sonunda).
Arada sırada numbers-castle-csi-vampire diaries falan izlemek için kanepeye gidiyorum, tabii ki yastıklarımda benimle geliyolar, onlardan ayrılamam.
Geçen gün bi rüya gördüm, rüyamda denize giriyodum yastığımla sonra onu suya atıyodum koray da dalıp çıkartıyodu ben uyumaya gidiyodum sanırım benimde kafam güzeldi o sırada.
Onu bunu geçtim de, hayat zor falan filan.

Hava neden 1500 derece? Cidden ama adamın kafasımı güzelmiş? 1500 derece hava mı olur? Olmaz olmamalı.

İnsanlar güldüklerinde yüzlerinde çok fazla kas çalışıyomuş bu da iyi bişeymiş. Geçen gün mothers and daughters diye bi filme gittim, depresyona girdim, çıktım. Ay o nasıl karamsar film, gidilmemeli kanımca. Ama sonu güzeldi bak onu kabul ederim yani.
Önceki hafta da inception'a gitmiştim. O baya iyiydi kanımca yine olsa giderim vallahi.. Toy story'i bodrumdayken kaçırmıştım bu acıya daha fazla dayanabiliceğimi sanmıyorum 3boyutlu woody göremedim ya, artık daha ne diyebilirim, yazıklar olsun bana.
Her sabah 8 de kalkıp işe gitmek ve 7 de kalkıp okula gitmek arasında seçim yapmak zorunda kalsam evde kalıp uyumak isterdim. Ama artık okul bittiğine göre artık işe gitmeyip evde oturabiledebilirim, oturamıyabiledebilirim. kim bilir?
Bologna üniversitesinden sınava girmek için kabul bıdıbıdısı gelmiş geçen gün konsoloslukda öğrendim. Konsolosluğun bahçesi efsane güzel-ama ziyaretçilerin girmesi yasakmış ben sazanlayıp içeri atlayınca öğrendim.
Havanın çok sıcak olduğundan bahsetmişimiydim?
Sanırım artık evden çıkmam lazım. Evet çıkıyorum. Hatta şu anda yataktan kalkıcam.
Sanmıyorum ya.
Neyse cidden kalkıcam taksimin yolu çok uzun. şimdiye gidip kahve içip dedikodu yapasım var-ne her zaman insanlarmı beni çekiştiricek ben de onları çekiştiririm. hıh.

Bu arada arkadaşım olduğunu sandığım bi kaç kişi meğerse arkadaşım değilmiş (ne büyük değişiklik, bayadır kazık yememiştim sıcaklarda ilaç gibi geldi vallahi.)
insanların yeni hobisi: birbirlerini sevmedikleri insanlara karşı doldurmak. EFSANE
Yeter sıkıldım evden çıkıcam vallahi gidiyorum bu sefer.

3 Ağustos 2010 Salı

12.49

mavi çiçekli beyaz elbisesinin etekleri bembeyaz parkeleri süpürüyor
altından fışkıran pembe turuncu ve yeşil tülleri gökyüzünü aydınlatıyor
ve uzun saçları renkleri boyuyordu

o ise, her bakmadığında, gözlerinin dolduğunu saklamak için saklanırdı kör kuyuya
bir daha asla bulunmamak üzere.

beyaz yerlere kadar uzanan pencere aydınlatırken bulutları, beyaza boyanmıştı dünyası.
ve ilk öğrendiği şeyi yapardı her zaman
4 duvar arasında hayaller

12.36

Hep söylerim, insan hayatta bencil olmalıdır diye. Sen bencil olmazsan kendini düşünmezsen, kim düşünecek seni derdim, kim umursar senin yaşadıklarını senden başka? Tabii ki bencil olmalı insan, kendi kendini umursaması için gerekiyor bu derdim, ta ki hayatımda tanıdığım en bencil insanla tanışıncaya dek. Kendisine acımaktan ve acındırmaktan başka birşey yapmıyordu en başta, sonra zaman geçtikçe birazcık daha korkunçlaştı durum. Artık kendisine acımakla kalmıyor, insanları suçluyor ve aşşağılıyordu-çünkü o her zaman(!) haklıydı. Ve yine kendisi "çok" haklıyken kaybetti beni. Sorsanız çok umurundamı diye hayır derim, ama bana birşey öğretti (her giden gibi.) ÇOK BENCİL OLMAK KÖTÜDÜR, etrafındaki insanları küçümsemek, onlarla konuşmamak ve herşeyde "haklı" olmak güzel bişey değildir. Umarım ASLA öyle bir insan olmamışımdır ve olmam da çünkü bazen herşey haklı olmak değildir.