8 Şubat 2012 Çarşamba

saat sabah 5.51, ben yine uyumadım.

Ya bu yazı yazma işi efsanevi de başlama kısmı nasıl oluyo onu bi türlü beceremiyorum. Ben'le başlasa ayrı bi sikkoluk yaratıyo, meraba diye başlasa kime göre meraba neye göre meraba, sonra zaten hıyarın biri çıkıyo merhaba olmayacak mı o ha ha ha diyo, ben de cinnet üstüne cinnet geçiriyorum, ne gerek var?

 Demek sureti ile bir yazıma daha başlamış bulunuyorum sevgili okuyucu evlat. Bütün kızlar gibi ben de erkekleri anlamıyorum. Ama erkeklerden önce, bütün kızlar gibi ben de kendimi anlamıyorum. Allahım bu bendeki nasıl bir hıyarlıktır, beynimi koyarken bu kıza bu kadar beyin fazla, burdan kesip kalçasını büyütelimmi dedin cidden anlamıyorum ki ben seni??? Bir insan hiç mi adam olmaz, hiç mi kendini bilmez de sonunun bok yoluna gideceğini bildiği her işe girişip, değişik bi sonuç bekleyip bi de olmayınca sinirlenir?

 Hayır şimdi vaziyet var ortada; ben kendimi çok bi bok sanıyorum, ama bana bok gibi davranıldığında sinirleniyorum. Hadi lan ordan. 
 Bi defa ben şöyle bi insanım; hayatım boyunca insanları sevme özürlü oldum. Duygularımı belli etme konusunda bayaa kötüydüm yani, son 1 senedir kendimi aştım, aile bireyleri olsun, arkadaşlar olsun, erkek arkadaşım olsun herkese karşı ağzıma geleni söylemeye başladım, bildiğin iletişim özürlüsü olan ben, insanların karşısına oturup, ben şu an böyle hissediyorum çünkü bıdıbıdı demeye falan başladım. Tabii her pikachu aynı taşla raichu olmaz, her raichu'da her Ash' de beklenen etkiyi yaratmaz. Ya arkadaşım, bu erkeklerin derdi sıkıntısı nedir? Trip atarsın, niye böylesin anlamıyorum der. Ben sana sinir oldum çünkü ebemi bile beni olduğum yerden çıkarttığına pişman ettin dersin, susar. Vay efendim neymiş, illa bi oyunlar-sihirbazlıklar, ay efendim bugün vermem yarın geller falan. Nası bi iştir bu ben anlamadım ya.  Ne sıkıntılı bi cinsiyettir bu erkekler. Ha kızlar başka biz bildiğin yıldız savaşları'nın hormon savaşları versiyonunu her ay 2 hafta çekiyoruz AMA SİZE NOLUYO? Bi sünnet, bi askerlik, bitti! Hadi sıkıyosa o reglinin ağrısından 1 hafta kıvranın bi de üstüne "ya ama beni niye aramadı, neden böyle söyledi" diye kendi beyninizdeki paranoyak hayvanı serbest bırakın, hormon rüzgarlarının akışına bırakın kendinizi? Hadi???? 

 O değil de, hayatımda 1 defa dedim ki bu sefer mantıklı olmak istemiyorum, gerçekten ne oyun olsun işin içinde, ne taktik, ne zorlama, ne bişey.. Öyle herkes içinden geldiği gibi yaşasın bu sefer, en saf haliyle kalsın hepsi. Sonu mu? Hayatımda yaşayıp yaşayabileceğim en büyük hayal kırıklıklarından biri, gerçekten o filmlerde uça kaça omuzlarından karşısındakini tutup, sarsıp "SENİ FARKLI SANMIŞTIM CONİ, SEN BÖYLE OLMAMALIYDIN" diye bağıran kadınları anladım. Ama işin aslı farklı sanmakta değilmiş, gerçekten de karşındakinin farklı olmasındaymış. Yani sen öyle düşündün diye o da farklı olmayabiliyomuş, misal ki elimizdeki bu örnekte ben bana gayet değer veren, beni anlayan, vb bilimum iltifatlar silsilesi bi insan var sanıyodum karşımda. Ama keşif üzeri görüldü ki, hayal kurmak beleşmiş- boku çok çıkarılabilinirmiş. 
 
 Bazen düşünüyorum, mantıklı hareket ediyorum. 
Bazen düşünmüyorum.

 Bi daha da düşünmemezlik, mantıksız hareketlerde bulunmak gibi spontane atraksiyonlara girmiyomuşuz efendim, ne yaşımız, ne başımız, ne de aklımız kaldıramıyormuş, alamıyormuş böyle şeyleri.

 ok mu
ok 
bye

ps. kalbim kırıldı. hem de gerçekten. hoş değil, ama bunu da atlatırım, raadoluyorum.