5 Ağustos 2009 Çarşamba

Monolog

- kız oturur, bir sigara yakar. karşısındaki konuştukça konuşur onun ise kafasında çok daha ayrı bir dialog dönmektedir.
Eğer insanlar için aşk bu kadar önemliyse neden insanlar aşık olmaktan bu kadar kaçıyorlar? Eğer aşk bu kadar büyülü, özel üzerine milyonlarca filmler, şarkılar, şiirler, masallar yazılacak kadar ihtişamlıysa neden insanar o duyguyu hissetmemek için ellerinden geleni yapıyorlar?
Bağlanma korkusumu kaçış sebepleri? Gerçekten bağlanmaktan korkmak diye birşey varmı acaba. Ben özgürlüğüme düşkünüm diyip çekip gitmek. Beni sıkıştırıyorsun demek. Kaçmak.
Neden ve kimden kaçmak? Kendinden mi? Duygularındanmı? Birşey hissetmeden mutlu olmak diye birşey varmıdır acaba? Mutlulukta bir histi öyle değilmi..
İnsanlar gerçekten hayatlarında bir kezmi aşık olurlar? Yoksa sadece birkezmi çekip gittiklerine pişman olurlar?
Bir insanın kokusunu duyduğunda kalbinin hızla çarpmasımıdır aşk? Yoksa birinin kollarında güvende hissetmekmi? Belki de ona bağımlı olmaktır aşk. Öyleyse aşk güçsüzlükmü oluyor?
İnsanlar neden güçsüz olmak istesinler ki? Aşk bağımlılıkmıdır? Yoksa sadece kaybedilen zamanmıdır?
Bir insan aşık olduğunu nasıl anlar? İki insanın birbirini karşılıklı sevmesimidir aşk?
Aşık olduğunu nerden anlarsın?

İlk görüşte aşk.

sanki yıllardır o hep seninleymiş, daha öncesi yokmuş ve sonrası oymuş gibi. sonra birde bakarsın ki aslında sadece "olduğunu sanmışsın."
peki herşey bu kadar basitse, neden bu kafa karışıklığı?
ne olmuş bağlanacaksan birisine, sadece tek bir insana seni seviyorum demek bu kadar zormu olmalı? Sadece bir insanla kendini güvende hissetmek, onunla gülmek ağlamak, onun bir parçası olmak?

ben kaçıyorum, çünkü kendimi biliyorum.
ben yapamam, çünkü ben bağlanamam, sonra bir gün dönüp baktığımda pişman olup üzülmemek için, ben kaçıyorum.

çünkü belki de gerçekten aşk varsa ve eğer gerçekten bir gün beni bulursa o zaman beni ben olduğum için severmi?
belki bir gün.

Hiç yorum yok: