28 Kasım 2010 Pazar

penguen habitatında hayatta kalma çabası

şimdi avrupa güzel, iyi, hoş da kışı bayaa sert geçiyo. ama öyle böyle diil. yani dün eldivenlerimin içinde parmaklarım soğuktan kangren oldu. dünyanın en kalın montu diye dalga geçtiğim montumla bile dondum. hatta ve hatta, daha da açık olmam gerekirse, 2 klima + kaleufere rağmen evde bile soğuktan kafamı çıkartamıyorum yorgandan.

 bence avrupalılar evrim geçirmiş bi penguen soyundan geliyolar. böyle afrika penguenivari, hem sıcağa hem soğuğa uyum sağlayabilen cinsten bişeyler yani. başka türlü bu kadar kısa boylu ve hepsinin siyah saçlı olmasını açıklayamıyorum. ayrıca bu soğukta, ki dün hava -3 dereceydi, straplez-mini etek- 20 cm topuklu kombinasyonu yapan dün gece gördüğüm sarışın kızı da ağırlıklı olarak kınıyorum, kızım git bi mont giy, ben üşüdüm lan! demek istiyorum ona. onu da geçtim. bu kadar yürünen bi şehirde topuklu ayakkabı cidden yürek ister, bi defa denedim, sonra tekrar ayaklarmın üstünde durabilmeye başlamam 2günümü aldı. o yüzden zorlamıyorum durumu daha fazla. ya da avrupalılarda bizim göremediğimiz fazladan bi deri katmanı var, onun üzerinde normal derileri var, ve o fazladan katmanla normal deri arasında balina yağı keseleri var, adamlar hava geçirmiyo. ayrıca 15 dakka durmadan dolu yağması HİÇ HOŞ DİİL, kafam kadar buz parçaları düşüyo, onlar birinin kafasına gelirse neler olabilir, bahsetmek bile istemiyorum.

 hem şimdi sabahtan beri yağmur-sel-hortum-fırtına-tayfun-tufan-tsunami-toprak kayması, allah ne verdiyse yaşandığı için bence hiç hoş diil kar yağması çünkü bu kar tutmaz, tutmayan karlada benim işim olmaz diyip ağırlığımı koyarım. ay tıkır tıkır sesten de uyku bastırdı. size şirin bi penguen resmi koyyim sonrada uyyim o zaman. yukarı koydum aşşağılarda bi tane daha mı var diye bakınmayın.

Hiç yorum yok: