1 Kasım 2009 Pazar

ve

elini yavaşça havaya kaldırırsın, kafası ellerinin arasında ne kadar küçük gözüküyor, şaşkınlıkla fark edersin bunu. hafifçe başını öne eğer, sen çenesinin altını okşarsın ve o kıkırdar. saçları ellerinin üzerinden omuzlarına düşer, kafasını kaldırır ve gözlerini sana diker, sanki hayatında ilk defa bu kadar güzel bir şey görmüş gibi, büyülenmiş gibi bakar sana, sende ona öyle bakarsın, merakına ve anlamsız gülüşüne hayran olursun belki ya da nefret edersin.
ellerini ellerinin üzerine koyar ve parmak uçlarına doğru yükselir, yanağına bir öpücük kondurup sana sıkıca sarılır, sende ona sarılırsın. "herşeyim" ne demek öğrenirsin, belki gerçekten çok seversin. kafanı boynuna gömersin, kokusunu ezberliyecek gibi çekersin içine. sarılırsın ona, kafan boynunda kafası senin boynunda elleriyle saçlarını okşar (ağlamamalısın), yanağını bir kez daha öper, alnına bir öpücük kondurur. iyi geceler diler ve ortadan kaybolur.
zıplar, zıplar, koşar ve dans eder ve kaybolur ve geri gelir
ve kaybolur
ve geri gelir
ve kaybolur...

Hiç yorum yok: