3 Nisan 2011 Pazar

21.09

ne kadar zaman geçmişti aradan.. dünmüydü? yoksa bugün mü? gerçekten, o kadar sene geçmiş olabilirmi? olamaz heralde. bir parfüm. bir koku sizi ne kadar uzağa götürebilir biliyor musunuz? ben bugün öğrendim. suratımda aptal bi ifade, dondum kaldım bir an. gözüm daldı, kaçıramadım bakışlarımı uzaklardan. dönüp gidişinden tut, koşarak gelişine kadar, herşey bir anda belirdi gözlerimin önünde. bir kokuyla. sadece bir koku.

 bir koku seni bundan seneler önce kafanı yastığından kaldırdığında gördüğün mesaja şaşırman kadar şaşırtabilir bazen, ya da bir başka gün bambaşka bir mesajla gelen gözyaşlarını geri getirebilir. seni seneler öncesine de atabilir, hayallere de bırakabilir. anılar insafsızdır. ne zaman nerden vurucaklar bilemezsin.

bir gün ansızın girer hayatına. bir satranç oyunu gibidir aslında herşey. ama rövanşını alacak ne yürek kalmıştır senden geriye, ne de ömür. "zaten bir şey de beklemiyorum senden. birşey bekleyecek yüzüm yok ki. sen bana verebiliceğin en güzel hediyeyi verdin. kazanmaktan kaybetmekten çok pes etmeyi öğrettin."

çok değerli bir insanın bile, bir gün hiçbirşey olamayacağını gösterdin.
sayende ben, çekip gitmeyi öğrendim.

derken, bir koku duyarsınız. ve herşey geri gelir.
gözünüz dalar, aptal bir yüz ifadesiyle dalarsınız bir yerlere.
ne başı ne sonu yoktur bu anın. bu yazının.
çünkü anıların bir sonu olamaz. istesek de, istemesek de.

Hiç yorum yok: