7 Ekim 2010 Perşembe

12.41bologna


İnsanın yapıcak başka işi gücü olmayınca blog yazıyomuş. Ben bunu öğrendim. İnternetsiz geçen 2,5 haftadan sonra çöle atılmış devenin su bulması gibi interneti bulunca bilgisayar başından kalkamaz oldum vallahi.. Tamam tamam o kadar değil. Günün büyük kısmı evi temizleyerek, ütü yaparak, çamaşır bulaşık yıkayarak ve yemek yaparak geçiyo. Kalan kısmındada ortalığı toplayıp playstation'da oyun oynuyorum. En yakın zamanda bavuluma koyup da hiç gocunmadan buralara getirdiğim wii'mle de oynamaya başlicam ama şu an ki tek önceliğim fallout 3'ü bilgisayardan sonra bi de ps3'de bitirmek. Sonra da pes oynamayı öğrenicem. Burda spora yazılmayı düşünüyodum ama sonra evimle okulun arası 20 dakka yürüyüş mesafesi olduğu ve iki tane dersim olan koskoca okulumun kampüsleri arası da bi 20 dakka olduğu için bütün gün koşturduğumu, bi de spora gidersem muhtemelen eve dönücek enerjiyi bile bulamayacağımı fark ettim.
Bugün ev sahibim gelip vasisdas(ya da herneyse)ları bozuk olan camları yaptırdı bi adama, artık ev havalansın diye bokum donmiicak. Bunun yanı sıra kendime bi kumbara aldım böylece para biriktirip türkiyeye dönebilicem bi süre sonra, şimdiden baya bi bozukluk doldu içi, çok gururluyum.
Sabahın saat 8inde kalkıp okula gittim, sınava girdim, nası becerdim bilmiyorum ama geçmişim vallahi dedim ki afferin ceren sana nası beceriyosun sen böyle şeyleri hiç anlamıyorum. Sonra da evime gelip sandevüçümü yedim. İnsan bi süre sonra bazı şeylerin nası yazıldığını bilmediğini farkediyo. Bu şey gibi, börek ve böğrek arasındaki o ince çizgi vardır ya, hah işte tam onun gibi bu. Annem bu pazar İstanbul'a dönücek. Yarın da okulum başlıyo, aslında bugün de derse girebilirdim ama dedim ki "aman be kızııım, ne lüzumu var böyle boş atraksiyonların!" eve gelip uyyicaktım ama annem uyuyunca ben uyuyamadım çünkü altından su akıtan lavaboyu tamir etmeye adam geldi. Ev sahibim çok tatlı bi adam, günde 2 defa gelip eve neler yaptım diye bakıyo. En son beğendiğine karar verdi sanırım, şimdi de kapının önünde ama o kadar yorgunum ki kapıyı açıp hacı naber diyemicem.
Geçen gün benim doğum günümdü, efsane kötü geçiyodu ki günüm koray istanbul'da pasta keserek benim için günümü güzelleştirdi, onun dışında bi de çikolatalı kruvasan yedim, ama mum üflemedim.


Büyük egolar büyük kompleksleri barındırır. Bu oldum olası en sevdiğim laftır, bu yüzdendir ki hırslı insanlardan çok korkarım çünkü ketum ve duygusuz olurlar, ama bu öyle böyle sevememek, üzülememek değildir. Bu öyle iğrenç bişeydir ki, karşındaki insanı aşşağılamadan iyi hissedemez kendisini böyle insanlar. Onlara göre herkes aptal, bi kendileri akıllıdır ve genelde sonunda YALNIZ başlarına, HİÇKİMSE tarafından sevilmeye layık görülmeden ölür giderler. Böyle insanlar ne kadar sağlam bi kişiliğiniz olursa olsun size de zarar verebilirler. İşlerine geldiği gibidir herşey, içlerinde ki fesatlığı size göstermek için fırsat kollarlar. Yani bi anda siz çok mutluyken, herşey yolunda giderken bi anda boşluğunuzu yakalar ve sizi suçlarlar. Siz aşşağılıksınızdır. 5 kuruş etmiyosunudur ve onların gözünde o kadar suçlusunuzdur ki, hayatınız boyunca hiç bişey ve hiç kimse sizi affedemeyecektir. Böyle insanlar aslında çok güçsüz ve bi o kadar kişiliksiz olurlar. Hayatınız boyunca asla affedemezsiniz onları, çünkü sizin yeni hayatınızın ilk günlerinde sizi hüngür hüngür ağlatmış, aile bağlarınızı küçümsemiş, ve belki de sizin ona güvenerek ya da gayet iyi niyetle anlattığınız bişeyi size karşı kötü bi şeymişçesin kullanmışlardır. İşte böyle insanlardan uzak durmak lazım.
Çünkü onlar kimsesizler, hayatları boyunca da öyle kalacaklar.
Çünkü onlar hiç bi şeye değmezler. Bu yüzden hayatları boyunca hiç bi şeyde yeterince başarılı olamazlar. En iyi oldukları şeyle bile bi anlam ifade edemezler çünkü etraflarında kimse durmak istemez onların, herkes onlardan zamanla uzaklaşır.

Bazıları bencilce uzaklaştırır etrafındakileri sizden, iftira atar.
Bazıları ise sizi aşşağılar ve kendisini iyi hisseder.
Bazıları bi süre daha yüzünüze güler ve arkanızdan iş çevirir, sonra bi gün herşeyinizi size karşı kullanmaya çalışır.
Bazılarından ise siz kaçarsınız.

Ben bu yaz 3 tane böyle insan tanıdım. 3ünü de hayatımdan çıkartma kararı aldım. Siz siz olun, siz de böyle yapın. Çünkü hiç kimse zarar görmeyi haketmez.

Neyse çok hayat dersi oldu bu, efsane uykum var zaten yatıp uyumak istiyorum şu an, şu dakka, şu saniye. Fallout 3'ün başlangıcındaki şarkıya BAYILIYORUM.
Evime yeni yeni cdler almak istiyorum bütün cdlerim istanbul'da kaldı. 5 sene böyle geçmez ki.

UYKU İSTİYORUM UYKU! nasılsa akşama kadar sıkılıp yine yazarım.

Hiç yorum yok: