5 Ocak 2008 Cumartesi

5//ocak//2007

Başlarda herşey zamansızdı.. Zamansız uyur, zamansız uyanır, zamansız yaşardık hayatı.. Sonra acıktık, yemek zamanımız oldu.. Sonra yorulduk, uyku zamanımız oldu.. Sonra yürümeye ve konuşmaya başladık, her şeyin bir zamanı var oldu. Artık istediğimizde anne babamızla oynadığımız oyunlar, o şımarık ses tonlarıyla ricalarda bulunmalar "çocuksu şeyler" oldular.. Okul başladı, ders zamanı oldu, zaten giderek azalmakta olan o oyun zamanları ise teneffüs denilen bir zaman diliminden ibaret oldu.. Giderek daha da büyüyordum ve zamanla fark etmeye başladım ki, artık eskisi kadar çok eğlenmiyordum bu hayatta.. Yine bebek olmak istedim, eskisi gibi, huysuzun teki olmak istedim. Dalga geçtiler, anlamadılar.. Oysa benim niyetim kötü değildi, zaman dilimlerinden kaçmak istiyordum sadece.. Aydınlık olsun adını oyun saati koyalım, hava karardığında ise uykuya dalalım istiyordum. Ama büyümüştüm, hayat kabul etmiyordu teklifimi. Ona göre bunun zamanı çoktan geçmişti. Sinirlendim, çok sinirlendim! Geçtim onun karşısına ve dedim ki: "Sen sadece boşa geçen saniyeler topluluğusun! Ufacık saniyelerinle bana ne yapabileceğini sanıyorsun!" cevap vermedi.. Ama intikamı acı oldu.. Giderek daha çok büyüyordum, artık zaman çok daha hızlı geçiyordu.. Koşacak vaktim yoktu.. Öyle ki oturup düşündüğümde en son 7 yaşımdayken bağdaş kurup yere oturduğumu hatırlıyordum.. Büyüdüm, büyüdükçe küçülmek istedim.. Her yaşımda yeni şeyler öğrendim ama hiç birisi işime yaramadı, ben zamanı durdurmak istiyordum, fenden, sosyal bilgilerden bana neydi ki? Ben ne yapacaktım onlarla, iş mülakatımda karşıma geçip: hangi renk soğuktan daha güzel korur? mu diyeceklerdi.. Aradım, araştırdım.. En güzeli lisedir, bak büyü göreceksin dediler.. Sonunda 8. sınıfa gelmiştim.. Lise demişlerdi demelerine ama, illa ki iyi bir lise olmalıymış benim başarılı olmam için, mutlu olmam için.. Bu sefer bir maraton başladı ben ve "arkadaşlarım" arasında.. Bunca yıllık onlarca dostumla yarışıyordum ben, sadece onlardan iyi bir not alıp da istediğim güzel bir okula girebilmek için.. Şaşkındım, ne kadar da acımasızdı herşey.. Artık saf değildik hiç birimiz, herkes suçu birbirine atar, cebindeki parayı güç sanır olmuştu.. Vazgeçtim insanlardan, çalıştım, çalıştım.. İstediğim okulu kazandığımı öğrendiğim gün "KURTULDUM!" dedim.. Kurtuldum..
Meğer ne kadar da yanılmışım! Bu yalnızca daha büyük bir yarışın başlangcıymış meğer, sondan daha ne kadar da uzakmışım ben.. Sorguladım kendimi, zamanı, hayatı.. Böyle olmak zorundamıydı herşey? Küçükken kendinden başka hiç bir şeye inanmaz ya insanlar, hani çevrelerindeki herşey robotmuş da tek gerçek onlarmış gibilerine gelir.. Belki de en doğrusunu yapıyorduk, büyüdükçe körelttiler gerçekliğimizi.. Hayallerimizi elimizden torba torba aldılar, yerlerine paralar verdiler, zaman sınırları koydular.. Koştuk da koştuk ve sonra ne oldu? Kadınlar çocuk, koca, kariyer, adamlar ise kadın çocuk kariyer için yaşamaya başladılar.. Çok çalıştı herkes.. Çok çalıştılar, yoruldular.. Ama bahaneleri vardı, herşey küçük çocuklarının geleceği içindi.. Aileler yıkıldılar, çok insan dağıldı, çok insan üzüldü.. Üzüntüyü para yatıştırdı, paraları onları güzelce giydirip yataklarına yatırdı, alınlarına birer öpücük kondurup uyuttu onları.. Anneler ve babalar çocuklarını ve birbirlerini bırakıp çalıştıkları işe sarılmaya başladılar.. Sonra bir gün herkes yaşlandığında geriye dönüp baktıklarında pişman oldular.. Gözleri doldu, keşke.. dediler.. "Keşke.." dediler.. daha önce hayattaki zamanımızın da sayılı olduğunu fark etseydik dediler..
Keşke diyorum.. Keşke, hayattaki zamanımın sayılı olduğunu fark etseydim.. Belki o zaman son günlerini yaşayan bir hasta gibi sorgulamazdım kendimi, yanlışları, doğruları değil, mutluluğu, mutsuzluğu umursardım.. Keşke fahiş fiyatlardaki markalara para harcamak için olmasaydı para, keşke mutluluk verseydi en azından, böylece belki de parası olan insanlar yalnız hissetmezlerdi kendilerini.. Zamanı satın almayı düşünüyorum bugün.. Onca yöntem denedim, onu yenemedim.. Dediğim gibi, belki de onu satın almalıyım. Böylece o da ona esir olur ve bakarsınız.. Hep birlikte yok olurlar..
Ama ne derler bilirsiniz.. Zaman herşeyin ilacıdır..
Yalandan kim ölmüş?

Hiç yorum yok: